ZAM KOLİK OLDUK

Maşallah maşallah zamlara da maşallah

Zam treni gelirken raydan çıkar inşallah

Değerli Dostlar;

Yıllar önce Merhum Özal’ın zamlarına dayanamayan Ali Avaz yukarıdaki sözlerin de içinde olduğu ironi barındıran bir türkü yapmıştı. Bugün o zamanki şartlardan çok çok daha  ağırlarını yaşıyoruz.

Yıllarca Devlet Başkanlığı sisteminin gelmesini savundum. Hatta bu son Anayasa değişikliği oylamasında “EVET” oyu kullandım. Bir çok dostumuz başta Recep Tayyip Erdoğan varken Başkanlık sisteminin tehlikeli olacağını söyleseler de milletlerin tarihinde beş-on senenin pek o kadar fazla önemli olmadığını düşünerek “EVET” oyu kullandım. Yakın çevreme ve sözümüze itibar edenlere de bu yönde telkin ve tavsiyelerde bulundum.

Ancak ilerleyen süreç, Türk tipi olarak getirilen bu ucube sistemin son derece tehlikeli ve Türk Milletinin bekasını tehlikeye sokacak cinsten bir sistem olduğunu bizlere gösterdi. Tek bir kimsenin ağzından çıkan her şeyin kanun olduğu  ülkemizde bir yığın çelişkiler ve adaletsizlikler boy gösterdi. Bu da toplumsal mağduriyetlere davetiye çıkardığı gibi, ülke bekasının  tehlikeye düşmesine sebebiyet verir.

Uzun zamandır sistematik olarak gelen  zamlar bu yılbaşından itibaren çok acımasız gelmeye başladı. Ülke kaynakları beş müteahhit şirket ile beş on maaşlı yandaş danışmanlara peşkeş çekilirken; emeklilere, memurlara, işçilere, yani dar gelirlilere kılı kırk yararak ücret artışı ön görülmektedir.

Sayın Cumhurbaşkanının lideri ve Hocası olan Merhum Prof.Dr. Necmettin Erbakan Doğru Yol Partisi ile kurmuş olduğu bir yıllık koalisyon hükümetinde zamları ve enflasyonu o günkü şartlara göre kontrol altına aldığı gibi, yüzde 50’lik de bir ücret artışına imza atmıştı. Demek ki oluyormuş. Şimdi niye olmuyor? Hani çağ atladık, devler ligine yükseldik ya. Tabii beş yandaş şirket ile beş-on maaş alan danışmanlara para yetmiyor.

Sadece çalışanlar mı? Hayır. Toplumun her kesimi son zamanlarda gelen zamlardan inim inim inlemektedir. En yakınlarındaki Rıfat Hisarcıklıoğlu ve Tüsiad da sesini yükseltmeye başladı. İş alemi, orta sınıf esnaflar, köylü, tüccar, işçi, memur, emekli hepsi perişan haldeler. Ekonomi bataklığa düşmüş, her merkez bankası başkanı değişiminde ve zam dalgası geldiğinde, bataklıktan kurtulmak için çırpınan, çırpındıkça da daha fazla batan bir görüntü sergilenmektedir.

Millet fakr ü zaruret içerisindedir. Sayın Cumhurbaşkanım; siz hiç evinde yiyecek olmayan bir aile reisinin  akşam eve giderken bir ekmek, ya da 100 gram et alamamasının verdiği psikolojik travmayı yaşadınız mı? Eşine bir entari, çocuklarına da yırtık ayakkabılarının yerine yeni bir iskarpin alamayan kocanın, babanın yerine kendinizi hiç koydunuz mu? Hani siz ilk iktidara geldiğiniz yıllarda valilere, kaymakamlara talimat vererek yiyecek, giyecek, yakacak dağıttırırdınız. Hani siz kimsesizlerin kimsesi, garibin gurebanın babasıydınız.  Şimdi neden kafanızı Beştepe’den kaldırıp da beş müteahhite ve beş on maaşlı danışmanlarınıza değil de buralara yönünüzü çevirmiyorsunuz? Dolar ve Euro 18 TL’yi, mazot 24, benzin de 19 lirayı geçti. Tüm zamları dolara, akaryakıta göre uyarlarken, neden emekli ve faal çalışanların zamlarını dolara göre ayarlamıyorsunuz?

Sayın Cumhurbaşkanım; Dost acı söyler. Bu bataklıktan kurtulmanın en kestirme ve reel yolu, bataklığın dışından birisinin size bir çubuk uzatıp, daha fazla debelenerek bataklığa gömülmeden sizi kurtarmasıdır. Bu çubuğu uzatacak olan millet, çubuk da erken seçimdir.

Osman Bölükbaşı Dara