TÜRKİYE GÜNLÜK KORONAVİRÜS TABLOSU Toplam İstatistikler
  • BUGÜNKÜ TEST SAYISI 128.854
  • BUGÜNKÜ HASTA SAYISI 975
  • BUGÜNKÜ VEFAT SAYISI 4
  • BUGÜNKÜ İYİLEŞEN SAYISI 946
Siyaset

ÖKÜZ ALTINDA BUZAĞI ARAYANLAR AVUCUNU YALARLAR!

İki gündür iktidar partisi çevreleri, MHP çevreleri, yandaş basın; her dakika her saat İYİ PARTİ’deki yönetim değişikliğini konuşuyorlar. Kimileri; “İyi Parti çözülüyor.” Kimileri “İyi Parti dağılıyor” naraları atıyor. Ve bu..

ÖKÜZ ALTINDA BUZAĞI ARAYANLAR AVUCUNU YALARLAR!

İki gündür iktidar partisi çevreleri, MHP çevreleri, yandaş basın; her dakika her saat İYİ PARTİ’deki yönetim değişikliğini konuşuyorlar. Kimileri; “İyi Parti çözülüyor.” Kimileri “İyi Parti dağılıyor” naraları atıyor. Ve bu çevreler sırça köşklerinde avuçlarını ovuşturarak büyük bir umutla bu asparagas haberlerin gerçek olması için bildikleri bütün duaları okuyorlar.

Bir eli yağda bir eli balda olan ve sırça köşklerinde iktidarın bütün nimetleri ayaklarının altında olan, adeta LALE DEVRİ saltanatı yaşayan, üç, beş, on maaşlarla varlığına varlık katan insanların sevincini ve endişesini anlamak mümkün. Ne var ki benim ve benim gibi birçok arkadaşın anlamadığı; aynı ülküyü, aynı davayı paylaştığımız ancak siyasi partilerimizin farklılaştığı MHP’li arkadaşlarımıza ne oluyor, anlayamadım. Bu arkadaşlarımıza, çok net bir soru sormak istiyorum: Yirmi beş yıl boyunca Başkentimiz Ankara’yı yöneten Melih GÖKÇEK yönetimi mi yoksa ömrü boyunca Ülkücü hareketin içinde olan, Mansur YAVAŞ’ın yönetimindeki Ankara mı sizi daha çok mutlu ediyor? Ya da aynı şekilde yirmi beş yıl hiçbir Ülkücünün önünden bile geçmeye cesaret edemediği İstanbul Belediyesi yönetimi mi bizim davamız için iyiydi yoksa Sayın Ekrem İMAMOĞLU ile birlikte üç beş tane ülküdaşımızın genel müdür olması mı daha iyidir?

Allah aşkına, bir elleri yağda bir elleri balda, sırça köşklerinde Türkiye’nin milli değerlerini pazarlayanları savunmak, onların kurduğu vurgun düzenini sürdürmek size mi düştü ey ÜLKÜDAŞ? Soyu, sopu, meşrebi belli olmayan bir takım insanların yüksek menfaatlerini sizlere birileri ülkemizin ve milletimizin âli menfaatleri, milli BEKÂSI olarak taktim etti. Bu masallara hiçbir Ülküdaşım inanmamalıydı, kanmamalıydı. Zira Üstat Necip Fazıl KISAKÜREK, Gençliğe Hitabesinde tam da Ülkücü Gençliği tarif ediyor ve diyor ki; “Gençlik, gençlik, ak sütün içindeki ak kılı fark edebilecek kadar gözü keskin bir gençlik! Kim var diye seslenildiği zaman, sağına soluna bakmadan; ‘Ben varım! Benim olmadığım bir yerde hiç kimse yoktur’ diyebilecek kadar fedakâr bir gençlik!” İşte bu gençlik dün Ülkücü gençlikti, bugün de Ülkücü gençlik olmalıdır. Bu nedenle Ülkücü gençlik aldanmayacak, aldatılmayacak kadar gözü keskin bir gençlik olmalıdır. Ülkücü gençlik hiçbir zaman siyasi hesaplara, siyasi çekişmelere asla malzeme olmamalı, bu anlamda hiç kimsenin siyasi hırslarını, siyasi yanlışlarını, strateji hatalarını dava gibi görmemeli. Atalarımız der ki, “Gavurun ekmeğini yiyen kılıcını sallar.” Ben de diyorum ki, siz bu kadar kılıç salladığınıza göre hangi ekmeği yediniz? Allah aşkına şu an 81 vilayetten hangisinin valisi Ülkücü kökenli? 140 tane devlet üniversitesinden hangisinin rektörü ülkücü kökenli. Peki, ülkücüler arasında bu işi yapabilecek hiç mülkiyeli ya da akademisyen yok mu? Binlerce var. Hadi bunlardan geçtik, şu anda kaç tane ülkücü ya da Türk Eğitim Sen’li okul müdürü görevine devam edebiliyor? Gelecek yıl yüzüncü yılını kutlayacağımız Türkiye Cumhuriyetinde, Türk milliyetçiler, ülkücüler şu son yirmi yıldaki kadar büyük bir kıyıma uğradılar mı? Yönetim kadrolarından bugünkü kadar uzaklaştırıldılar mı? Allah aşkına siz neyin hesabını yapıyorsunuz ya da kime hizmet ediyorsunuz? Ülkücüler dün de açtı bugün de aç. Dün de yoksuldu bugün de. Dün de üvey evlattı bugün de. Ama hizmet ettiklerimiz, koltuk değnekliği yaptıklarımız sırça köşklerinde zevki sefa içinde hayatlarını sürdürmekteler. Dün de öyleydi, bugün de artarak öyle, bugün elde ettikleriyle mutlaka yarın da öyle olacak.

Gelelim, İYİ PARTİ’deki gelişmelere. Kim ne derse desin, kim nasıl ve ne şekilde karalama kampanyasına katılırsa katılsın, İYİ PARTİ, ağırlıklı olarak Türk milliyetçilerinin kurduğu, milli, dini, muhafazakâr, Atatürkçülerin yerini bulduğu bir partidir. Yani, vatanın bölünmez bütünlüğüne inanan ve bunu savunan, ezan susmasın, bayrak inmesin, vatan bölünmesin diyen, bu inançta olan, Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda laik, demokrat bir Türkiye sevdalısı olan her insana kapıları açık olan bir partidir. Bu partide ırkçılığa ve bölücülüğe yer yoktur. Dili, dini, etnik yapısı, inancı ne olursa olsun, vatanın bölünmez bütünlüğüne ve Cumhuriyet değerlerine inanan her insana bu partide yer vardır. Partinin genel Başkanı Sayın Meral AKŞENER’DİR. Partilerin zaman zaman A takımları değişebilir, eskisi gider yenisi gelir. Bu tür değişikliklere o partinin meclisi ya da MYK’u ile genel başkanı karar verir. İYİ PARTİ’deki değişikliklerden medet uman ya da Koray AYDIN beye güzellemeler düzenlerin, kongre sonrası liste müdahalesinden dolayı Sayın Koray ADIN Beyi en sert şekilde eleştiren kişiler olduğunu görünce insanı “Hayrola kardeşim, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diyesi geliyor. Ama amaç bulanık suda balık avlamak olunca, üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olunca bütün bunları normal karşılıyorsunuz. Bu memlekette iktidar partisi, gidip FETÖ ile boy boy fotoğrafları olan MEMATİ’Yİ (PARDON Nebati’yi) hazineden sorumlu bakan yaparken bu çevrelerin hiç sesi çıkmıyor, bir gece yarısı damat görevden alınıyor ve aylardır kayıplara karışıyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Bir gece yarısı ekonomiye ayar veren Naci ABAL şak diye görevden alınıyor. Kimseciklerin sesi çıkmıyor. İYİ PARTİ’de Koray AYDIN alınıp başka bir göreve verilmiş, dış Türklerden sorumlu olan Yavuz AĞIRALİOĞLU, ilgili olduğu alanla ilgili daha iyi hizmet versin diye görev değişikliği yapılmış. Bu gelişmeler bazı çevreleri “İYİ PARTİ DAĞILIYOR” naraları ile pek sevindirmişe benziyor. Aslında bu güzel bir gelişme. Demek ki bazı çevreler İYİ PARTİ’den o kadar çok korkmuşlar ki, bu partideki en ufak kıpırtı bile onlara büyük bir umut olmakta. Sayın KORAY ADIN da, Sayın Yavuz AĞIRALİOĞLU da İYİ PARTİLİLERİN baş tacıdır. Ama İYİ PARTİYİ, gecesini gündüzüne katarak bu seviyelere getiren başta Sayın MERAL AKŞENER’dir. Onun kararına herkes saygı duymalıdır ve duymaktadırlar. Kenarda oturup da avucu ovuşturanlar havasına alır.

Her türlü çelmeye, karalamaya, iftiraya, çamur atmaya rağmen İYİ PARTİ emin ve hızlı adımlarla hedefe doğru ilerlemektedir. Korkunun ecele faydası yoktur. Bu yazıyı yazarken doğalgaza, elektriğe ve şekere yüzde elli civarında zam gelmiştir. Ey yandaşlar, İYİ PARTİ’deki gelişmelere kafa yorduğunuz kadar azıcık da vatandaşımızın bu ekonomik krizin altından nasıl kalkacağına kafa yorun.

Öküzün altında buzağı olmayacağını anlayın artık. Zira öküz doğurmaz, süt de vermez. Boşuna

kendinizi yormayın!

DR. SAADETTİN KOÇ

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)