TÜRKİYE GÜNLÜK KORONAVİRÜS TABLOSU Toplam İstatistikler
  • BUGÜNKÜ TEST SAYISI 128.854
  • BUGÜNKÜ HASTA SAYISI 975
  • BUGÜNKÜ VEFAT SAYISI 4
  • BUGÜNKÜ İYİLEŞEN SAYISI 946
Genel

KAZAKİSTAN’ DA NELER OLUYOR

İYİ HABER Gazetesi yazarı Dr. Saadettin Koç Kazakistan’ da son günlerde yaşanan durumlarla ilgili şu değerlendirmeler de bulundu; Kazakistan’da bir yıl, hemen yanı başında bulunan Kırgızistan’da üç yıl süreyle görev..

KAZAKİSTAN’ DA NELER OLUYOR

İYİ HABER Gazetesi yazarı Dr. Saadettin Koç Kazakistan’ da son günlerde yaşanan durumlarla ilgili şu değerlendirmeler de bulundu;

Kazakistan’da bir yıl, hemen yanı başında bulunan Kırgızistan’da üç yıl süreyle görev yaptığım için bu coğrafyayı az çok bilenlerden birisi olarak sayıyorum kendimi. Bunun da ötesinde, Kazakistan ve Kırgızistan’ın da içinde bulunduğu Batı Türkistan’ın Çarlık Rusya tarafından 1800’lerden itibaren nasıl işgal edildiğini, bu bölgenin jeopolitiğini, sosyokültürü, demografik yapısı üzerinde oynanan oyunları bizzat araştıran biri olarak yaklaşık yirmi yıl önce, özellikle Kazakistan toprakları üzerinde gelecekte kopabilecek fırtınalara dikkat çekmiştim. Ve demiştim ki; “İleriki zamanlarda Ulu Türkistan coğrafyasında kopacak olan bir fırtınanın adresi Kazakistan olacaktır.”

Bu ifadeyi neye dayanak söylediğimi kısaca anlatmak istiyorum. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, Rusya Federasyonundan sonra yaklaşık iki milyon yedi yüz yirmi dört bin dokuz yüz kilometre kare (2.724.900) toprağı ile en geniş yüzölçümüne sahip ülke Kazakistan olmuştur. Kazakistan, genişlik olarak Doğu Avrupa ülkelerinin tamamından daha büyük, Dünyanın en geniş 9. Ülkesi, İslam aleminin ve Türk Dünyasının da en geniş ülkesi durumundadır. Bununla beraber Dünyanın en zengin doğal kaynaklarının olduğu bir ülkedir. Özellikle Kazakistan’ın Kuzey bölgesi, yani Rusya Federasyonuna sınır bölgesindeki toprakları oldukça verimlidir. 2.724.900 km kare toprağa sahip (Neredeyse Türkiye’nin dört katına yakın) Kazakistan’ın, yirmi milyon (20.000.000) civarında nüfusu vardır. Bu nüfusun yaklaşık %40-45’i Kazak, %35’i Rus, kalanları da Tatar, Özbek, Kırgız, Türkmen, Dungan (Müslüman Çinli), Koreli ve diğer küçük çaplı Türk boylarından oluşmaktadır. Yani bu kadar geniş ve verimli bir coğrafyaya sahip Kazakistan’da sadece dokuz milyon civarında Kazak yaşamaktadır.

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, Kazakistan’daki Rus nüfus, Rusya Federasyonunun da teşviki ile ülkenin verimli topraklarının bulunduğu Kuzey bölgesine göç etmiştir. Yani Rusya Federasyonu sınırına yakın bölgelere. Ve bu bölgede nüfusun neredeyse %80-90’ı Rus’tur. Bu durumun ülke için tehlike ve tehdit oluşturacağını düşünen Cumhurbaşkanı Nursultan NAZARBAYEV, stratejik bir hamle yaparak, başkentliği, ülkenin doğu ucunda bulunan Almatı’dan alarak ülkenin orta kuzey kısmında bulunan Astana’ya taşımıştır. NAZARBAYEV, ileride oluşabilecek Rus tehdidini düşünerek bu hamleyi yapmıştır.

1990 yılında Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla ana unsur Rusya Federasyonu, dağılma sürecinde siyasi sınırları belirleme gücüne sahip değildi. Dolayısıyla, sınırlar doğal olarak belirlenmişti. Ne var ki, geçen 25-30 yıllık sürede Rusya Federasyonu, özellikle de liderleri Putin önderliğinde hızla gelişti ve süper güç olma yolunda Sovyetlerin bıraktığı yerden görevi devraldı. Gerek Çarlık Rusya gerek Sovyet Rusya dönemindeki yayılma, genişleme arzusu Rusya Federasyonunda da canlandı. Palazlandıkça, serpildikçe gözü açılmaya başladı ve Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla bağımsızlıklarını ilan eden devletleri arka bahçesi gibi görmeye kalktı. Bunun en somut örneği, Ukrayna, Gürcistan ve Abhazya bölgesidir.

Rusya Federasyonu, Kazakistan’da uyguladığı taktiği Ukrayna’da da uyguladı. Ülkedeki Rus nüfusu, göz diktiği, istila etmek istediği bölgeye, Ukrayna’nın doğusuna topladı. Arkasından da bu bölgede kontrolü altında tuttuğu nüfusu sürekli kışkırtmaya çalıştı. Kışkırtılan Rus nüfus, Ukrayna asker ve polisleri ile çatışmaya başladı. Bölgeye toplanan Rus nüfus, Rusya Federasyonuna yardım çağrısı yaptı. Yani Rusya, olayları istediği kıvama sokarak önce gitti Kırım’ı istila etti, ardından da Ukrayna’nın doğu bölgesine saldırmaya başladı.

Rusya Federasyonu, aynı oyunu Kazakistan için de kurgulamıştır. Özellikle de Kazakistan’daki milliyetçi gelişmeler, Nursultan NAZARBAYEV’İN Türk Dünyasının manevi lideri olarak görülmesi, Kazakistan’ın son zamanlarda Kril alfabesini terk edip Latin alfabesine geçmesi, Kazakistan’ın yakın zamanda kurulan TÜRK KENEŞİNDE güçlü bir ülke olarak yer alması, Rus yönetimini fazlasıyla rahatsız etmiştir.

İster adına Türk Keneşi, ister Turan Birliği, ister Türk Birliği, ne dersek diyelim, öteden beri üç yüz milyonluk Türk dünyasının bir araya gelmesi, bir araya gelme ihtimali başta Rusya olmak üzere en çok ÇİN ve İran’ı endişelendirmektedir. Günlerdir Kazakistan’da sürmekte olan olayların sebebi asla lpg’ye yapılan zam değildir. Nursultan NAZARBAYEV’İN öncülüğünde ya da fikir babalığında, Kazakistan’ın milliyetçilik ve Türk birliği adına atmış olduğu adımlar, önce bölge devleri Rusya Federasyonu, ÇİN ve İran’ı rahatsız etmiş, ardından da diğer emperyal güçlerin uykularını kaçırmıştır.

Bugün kardeş Kazakistan’da, saydığımız dış güçlerin sevk ve idare ettikleri kiralık güçler çılgınca her tarafı yakıp yıkmakta, yağmalamaktadır. Bu bir hak arayış hareketi değildir. Bu bir oyundur. Bu oyunun senaryosu çok önceden yazılmıştır. Düğmeye basılmasına, tetiğin çekilmesine ise, TÜRK KENEŞİ (TURAN BİRLİĞİ) sebep olmuştur. Türkiye olarak kardeş Kazakistan’ın kesinlikle yanında olmalıyız. Bu oyunu bozmalıyız. Turana bu kadar yaklaşmışken, dün oynanan oyunları bu defa bozmalıyız.

drskoc52@gmail.com

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)