Türk siyaseti son zamanlarda çok enteresan günler yaşıyor. Yirmi yıllık iktidar yorgunluğu ve tek adam rejiminin vermiş olduğu olumsuzluklar; hayat pahalılığı; enflasyon, dış politikadaki başarısızlık ve daha birçok nedenle Ak..
Türk siyaseti son zamanlarda çok enteresan günler yaşıyor. Yirmi yıllık iktidar yorgunluğu ve tek adam rejiminin vermiş olduğu olumsuzluklar; hayat pahalılığı; enflasyon, dış politikadaki başarısızlık ve daha birçok nedenle Ak Parti’nin yüzde otuzların altına ve ortağı MHP’nin de barajın altına inmiş olduğu görülüyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin oyları artma temayülü gösterse de yeteri kadar yüksek seviyelerde değil. Yeni kurulan partiler de bekledikleri atağı yapamadı. Burada bariz bir şekilde yükseldiği görülen tek siyasi oluşum olarak İYİ Parti görülmektedir.
Meral Akşener’in doğal yapısı, sevecenliği ve içten davranışlarıyla halka dokunmaya devam etmesinin verdiği sempatisinin yanında ülkenin ve milletin tüm sorunlarıyla alakalı olarak ilgili ekiplerin çözüm üretmesi ve bunu da milletle paylaşıp iktidara da teklif olarak vermesi, toplumun her kesimince büyük bir takdirle karşılanmaktadır.
Tabii bu yükselişi engellemek için bir veya birden fazla yerlerden provoke etme girişimlerinin olacağı bekleniyordu, oldu da.
İlk defa Rize de bir hanım A Haber televizyonunu da arkasına alarak Sayın Akşener’in en hassas olduğu konu olan teröre destek veriyormuş gibi göstermek için bazı sorular sordu, o bayanın provokasyon girişimleri bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından övgüyle karşılandı.
İkinci olarak gene kurgulamalı olarak bir vatandaşa “burası Kürdistan” dedirtilip, onun üzerinden itibar kaybettirilmek istenildi. Hatta bizzat MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’nin atadığı Ülkü Ocakları Genel Başkanına Sayın Akşener’in Kürdistan hayalinde olduğu iması yaptırılarak “Hayali Kürdistan olanın, mekanı kabristan olur” diye tehdit ettirildi.
Son gelinen noktada da Bingöl’de kurgulanan bir şehit yakını Sayın Akşener’e teröre destek verdiği gerekçesiyle yüksek sesle hakaret ediyor; Polisler apar topar götürürken de son derece Beyefendiliği ile bilinen Lütfi Türkkan Bey adama sarılarak sakinleştirmeye çalışıyor. Sayın Türkkan sakinleştirmeye çalışsa da, daha önceden kurgulandığı apaçık belli olan vatandaş yine Meral Hanım’ın teröre destek verdiğini söylüyor. Adamın art niyetli olduğunu gören Sayın Türkkan sarılmaktan vaz geçiyor ve sinirlerine hakim olamayarak hazırlanan provokasyonun amacına uygun bir şekilde adama hakaret edici sözler söylüyor. Daha sonra adam “sen bana küfür ettin” diye bağırmaya başlıyor. Tabii yandaşlığı bilinen medyanın bir bölümü hemen olayın üzerine giderek gerginliğin tırmanmasına çalışıyorlar.
Lütfü Türkkan son derece beyefendiliği ile tanınan bir şahsiyettir. Öyle bir küfür etme ihtimali bin de bir dahi olmayan birisidir. Ancak o düzeyde beyefendiliğini bildiğimiz sayın Türkkan’ı bile çileden çıkartacak bir komplonun boyutlarını siz değerli dostlarımın takdirine bırakıyorum. Böyle bir kasetle kamu oyu nezdinde İYİ Partiyi teröre destek veren bir parti imiş gibi manipülasyon bombardımanına başlanarak bir oldu bittiye getirme girişimi gözlemlenmektedir.
Konu ile ilgili olarak Sayın Lütfü Türkkan bugün twitter hesabından bir basın bilgilendirmesi yaparak çok ağır tahrik altında kaldığını; başkalarının yaptığında eleştirdiği davranışları kendisinin yaptığını söylemiş ve pişman olduğunu belirterek özür dilemiştir. Kendisinin samimiyetinden hiçbir şüphemiz olmamakla birlikte, Türkiye’yi yönetmeye talip bir partinin kurmay heyetinin içinde olan böyle bir şahsiyetin daha soğukkanlı ve akl-ı selime uygun hareket etmesini diliyoruz. Bu beklentimiz diğer İYİ Partililer nezdinde de geçerlidir.
Sayın Akşener’in Elazığ’daki bir esnaf ziyaretinde de A Haber de oradadır. Muhabir özel kurgulanmış provokatör olduğu tahmin edilen şahsa talimat veriyor: “Meral Hanım’a soru sor, biz kayıt altına alacağız” diye kulağına fısıldıyor. Tabii Meral Hanımı yine zor durumda bırakacaklar.
Soru dediği, yine önceden tasarlanmış olduğu görülen ve provokasyon olma ihtimali çok yüksek olan bir soru galiba. Ama Allah şaşırtmış olmalı ki, başka bir vatandaş bunu fark etmiş ve gizlice kayıt altına almış.
Son olarak deriz ki: Korkunun ecele faydası yok. İktidarlar gelir, çalışır ve giderler. Devirler kimseye baki değildir. Su akar, yatağını bularak yoluna devam eder, netice itibariyle de gider denize dökülür. Ama kesinlikle su geldiği yere geri gitmez. Bir zamanlar Tayyip Erdoğan’a olan teveccühün yakın gelecekte Meral Akşener cenahında vücut bulacağı gözlemlenmektedir.
CHP ve İYİ Parti’nin kurmayları başta olmak üzere tüm üyelerinin ve taraftarlarının bundan sonra da bu tür provokasyonlara hazırlıklı olmasında fayda var. Su uyuyor, bunlar uyumuyor.
Kalın sağlıcakla.
Osman Bölükbaşı Dara
İYİ HABER GAZETESİ
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)