Toplumsal vicdanı temsil etme yolunda doğru işler yapmaya başlayan parti, Meral Akşener Hanımın, parti içinde gerçekten ihtiyaç duyulan değişimi gerçekleştirmesinden sonra tabanı rahatlamış, yönetime olan güveni pekiştirmiştir. Alınan yeni kurultay..
Toplumsal vicdanı temsil etme yolunda doğru işler yapmaya başlayan parti, Meral Akşener Hanımın, parti içinde gerçekten ihtiyaç duyulan değişimi gerçekleştirmesinden sonra tabanı rahatlamış, yönetime olan güveni pekiştirmiştir.
Alınan yeni kurultay karaları ile seçime sağlıklı girebilmenin yolu da açılmıştır. Milletvekili olabilmek sevdasına düşen düşecek il başkanlarının istifası gibi bir yola girilemeyeceğinden, seçim sırasında teşkilatlar topal bırakılmayacaktır.
Meral Hanım toplumsal değişimi hisseden bir lider. Bunu davranış biçimi olarak, uygulamasına rağmen, siyaset diline aktarmakta güçlük çekmektedir. Hala lider partisi görünümünde olan İYİ Parti, lidere yardımcı olacak bir fikir mutfağından yosun olduğu gerçeğini saklayamıyor. Meral hanım düşünce ve eylemlerini siyaset diline aktaramıyor.
İYİ Parti, eski siyaset teknikleri ve dilinden kurtulmalı, kendisine uygun yeni bir siyaset dili bulmalıdır.
Toplumsal bir ihtiyaçtan doğan bu parti, Türkiye’de diğer partilerden farklı olarak, ilk defa Meral hanımın önderliğinde millet tarafından kurulmuş bir partidir. İdeolojik aldatmacalardan ve aldatılmaktan usanan, düşünen, okuyan, gören aydınlık bir kitle tarafından desteklenerek, adeta Kuvai Milliye ruhuyla vucut bulmuştur.
İYİ Parti bu yolda, ideolojik, etnik, inanç düzleminde farklı kulvara bölünerek birbirine düşman edilmiş kitleleri birleştiren, bir yeni kulvar açarak, toplumsal barışla, toplumsal refahı hedeflemiş bir parti olma yolundadır.
Toplumumuzda ihtiyaç duyulan bu özlemi, çürümüş, çürütülmüş olan eski siyaset söylemi ve anlayışını, şartlanmışlıklarını kırarak bu “YENİ SİYASET ANLAYIŞI” nı yeni bir siyaset diliyle ortaya koymak zorundadır.
Partiyi eski anlayışlara sürüklemek isteyen klasik ve ayrıştırıcı dil kullanan, partiyi MHP ve BBP çizgisine çekmeye çalışan anlayışlara asla prim verilmemelidir.
İYİ PARTİ, politikalarını kendisine yöneltilen yalan ve iftiralara cevap vermek üstüne, yani müdafaa üstüne kurgularsa günlük siyasetin girdabına çekilir… Ne yazık ki bu temayül görülmektedir..
Yapılması gereken bu
çıkmaza düşmeden, vatandaşı kucaklayan bir dille, problemleri, zaten herkesin yaşadığı sorunları dillendirmek değil, bu problemleri, sorunları nasıl çözeceğini inandırıcı bir dille anlatarak gelecekten umut kesmiş bir millete gelecek için umut vermek olmalıdır…
İYİ Parti 20.yüz yılın anlayışlarının değil, 21.yüz yılın partisidir.
Bu yüzden Gençliğe ve gençlere uzanmalı, gençlerin inisiyatif almalarını sağlayacak, onların siyaset yapmalarına zemin hazırlayacak bir yapıya yönelmelidir.
Eski kuşaklar ve ideolojik kirlenmeye maruz kalmış olan beyinler bugünü ve bu yüzyılı anlamaktan uzak, şartlandırılmış kafalarıyla her şeyi ve herkesi kendileri gibi yaşamaya ve düşünmeye zorlayan bu kafalardan ülke de, partide kurtarılmalıdır..
İYİ Parti iyi yoldadır, yanlışlık yapmamaya özen gösterilmeli, “toplumsal barış ve toplumsal refah” toplumu hedefini kitlelere ulaştırmanın yollarını bulmalıdır. Bunu başarabilirse birinci parti olma yolunda yürüyecektir.
BİR ÖNERİ…
Millet ittifakı bileşenleri, seçim sonrası için yapacaklarını, “acil eylem planı” adıyla, ülke sorunlarını nasıl çözeceklerini, önem sırasına göre yapılacak işleri adım adım açıklamalıdırlar. Bu plan adaydan daha önemlidir. Geleceğe olan güveni sarsılmış olan insanları bu plana inandırıp, güven kazanarak umut vermeli, seçim sonrasında da Aday kim olursa olsun, bu planın harfiyyen uygulanacağı yönünde toplumsal bir sözleşme şeklinde, ittifak bileşenleri tarafından taahhüt edilmelidir.
Ülkenin kaderinin kim olursa olsun bir tek adamın inisiyatifine bırakılmayacağı herkese anlatılmalı, ülke sorunlarının uzmanlar kurullarının alacağı tedbirler ve ortaya koyacakları ilmi ve çağdaş çözümleri hayata geçirmek, seçilecek başkanın birincil görevi olduğu da anlatılmalıdır topluma.
Mevcut sistem de bu yol açılmazsa tek adam yetkileri ile donatılmış bu yapı, başkanın inisiyatifine, vicdanına bırakılamayacak kadar hayati ve tehlikelidir.
Bu yol, plan ve prensipler tespit edilip, bunları aday olacak kişinin de kabullenerek seçim yarışına sokulmalıdır.
Bu buhranlı ve bunalımlı çöküşten kurtuluşun tek yolu budur. Bu tedbir ve sözler alınmadan, bir acil eylem planı yapılmadan, sadece siyasi saiklerle seçilecek bir başkan mevcut yetkileri kullanarak, ya da millet beni seçti diyerek kullanmağa kalkarsa, ülke bu buhran ve bunalımdan kurtulmak yerine yeni bir kaos ortamına sürüklenebilir.
Zaman sınırlıdır. Süratle bu konuda vakit geçirmeden çalışmalar yapılmalıdır.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)