“Türk milleti” tanımı içinde amasız, fakatsız ve istisnasız varlığı her herkes tarafından kabul edilen Kürtlerimiz, toptancı bir bakışla HDP seçmeni olmaları gibi haksızca bir ön kabul ile onlar üzerinden doğrudan..
“Türk milleti” tanımı içinde amasız, fakatsız ve istisnasız varlığı her herkes tarafından kabul edilen Kürtlerimiz, toptancı bir bakışla HDP seçmeni olmaları gibi haksızca bir ön kabul ile onlar üzerinden doğrudan olmasa bile dolaylı olarak cumhur ittifakı tarafından PKK ile ilişkili ve iltisaklı gösterilmeleri gibi bir durum söz konusu. Aksine millet ittifakı ise HDP seçmeninin HDP kurumsal tasallutundan kurtarılarak “Kazanılmaları” gerektiği üzerine siyaset geliştiriyor.
HDP seçmeninin, HDP’nin mevcut yapısı ve sürdürmekte olduğu siyaseti üzerinden sürekli ilişkilendirilerek eleştirilmesinin neticesinde konsolide olacak öfkenin besleyeceği tek unsur BOP projesi kapsamında Kuzey Irak ve Suriye bacağı tamamlanmış olan ‘’Kürdistan’’ın ülkemizdeki sözde uzantısının inşasına katkı sağlayacağı açık değil mi.
Millet ittifakı böyle bir riskin varlığından hareketle HDP kurumsal kimliğinin de siyasetteki bugün ki varlığı ve duruşunun ülke ve milletimizin birlik ve bütünlüğü için makul bir çizgiye gelmediği sürece demokrasimizin tüm hoşgörüsüne rağmen kendileri ile siyasi iş birliğinin mümkün olamayacağını her vesile ile hem HDP’ye hem de cumhur ittifakına hatırlatmaya çalışmaktadır.
Ancak cumhur ittifakı, millet ittifakının yürüttüğü bu stratejiden müthiş şekilde rahatsız oluyor. HDP üzerinden HDP seçmenini o kadar refüze ettiler ki artık oradan bir tek oyun bile cumhur ittifakına kaymayacağının hesabını yaparlarken aynı zamanda millet ittifakına da gitmemesi için trol ordusu ile zorlama algılarla sürekli HDP ve millet ittifakı arasında düşmanlaştırma siyaseti yürütüyorlar.
HDP mensubu bir milletvekili T.B.M.M başkan vekilliği yapıp oturumları yönetebiliyor. Bunu kabullenmiş bir cumhur ittifakının HDP’li bir vekilin bakan olmasını istememesinin temel nedeni uzlaşı çabalarının millet ittifakına teveccühü artıracağını düşünüyor olmasındandır. Oysaki 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra kurulan AK PARTİ seçim hükümetinde HDP’ye iki bakanlık verilmişti.
HDP seçmenini kazanmaya matuf diğer siyasi partiler tarafından geliştirilen her türlü söylemin yaratacağı sinerjiden cumhur ittifakını o kadar çok korkuyor ki buna bağlı geliştirilen inisiyatifleri doğduğu yerde algılarla boğmaya çalışıyor.
Şunu lütfen unutmayalım ki; HDP kurumsal kimliğinin “Etnik ayrımcı siyasetini sona erdirmek onu kapatarak mümkün olmayacağını daha önce kapatılan muadili partilerden biliyoruz. Velev ki kapatıldı, yerine kurulacak parti sekiz milyon oy ve iki yüz vekil ile mecliste yer alacağını hesaplamak hiç de zor değil. O halde yapılması gereken, HDP seçmenini HDP’den duygusal olarak da vaz geçmesini sağlamaktır. HDP’yi besleyen güç; tamamen ve tamamen HDP/PKK üzerinden itelenip ötelenerek incitilen vatandaşlarımızın oylarıdır.
Sonuç itibariyle gerek millet ittifakı gerekse cumhur ittifakı ülkemizin istikbali için Türk milletinin birleşeni Kürt vatandaşlarımızın HDP’ye olan teveccühünü kendi taraflarına öyle veya böyle çekmek için aynı söylemler üzerinden siyaset üretmeleri gerekir. Türk milletinin birleşeni Kürtlerimizin incitilmesi HDP’ye, HDP’nin güçlenmesi ise PKK’ya yarar.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)