4 Nisan 1997 tarihinde Hak’ka yürüyen Başbuğu Alparslan TÜRKEŞ’İN koltuğunda oturan Sayın Devlet BAHÇELİ’ye sesleniyorum: Sayın BAHÇELİ; siz, Ekrem İMAMOĞLU’nun hangi balıkçıda kiminle balık yemeye gittiğini bırakın da, beş yıldan..
4 Nisan 1997 tarihinde Hak’ka yürüyen Başbuğu Alparslan TÜRKEŞ’İN koltuğunda oturan Sayın Devlet BAHÇELİ’ye sesleniyorum:
Sayın BAHÇELİ; siz, Ekrem İMAMOĞLU’nun hangi balıkçıda kiminle balık yemeye gittiğini bırakın da, beş yıldan beri ölümüne desteklediğiniz AKP yönetiminin Türkiye’yi fersah fersah nasıl Araplaştırdığını görün lütfen. Siz, beş milyonun da üzerindeki Suriyelilerin hâlâ bu ülkede ne sebeple barındırıldığını, birçoğuna vatandaşlık verildiğini ve verilmeye devam ettiğini hiç düşündünüz mü? Sizin de doğup büyüdüğünüz Osmaniye ilimizde ve yanı başındaki Hatay, Gaziantep, Kilis, Adana ve Urfa illerimizde Türk nüfusun neredeyse azınlığa düştüğünü biliyor musunuz? Ankara Büyükşehir Belediyesine aldığı ülkücülerden dolayı Sayın Mansur YAVAŞ’a öfkelendiğiniz kadar öfkelendirdi mi bu rezalet sizi? Bırakın öfkelenmeyi, sizi hiç düşündürdü mü? Beka diyorsunuz ve bu konuda yüksek hassasiyetinizi seçim malzemesi yapıyorsunuz. Bu durum sizin için bir BEKA meselesi değil midir?
Sayın BAHÇELİ, geçtiğimiz günlerde haber kanallarına düşen ilginç bir haber vardı: Ürdün’de bir televizyon kanalında emlakçı bir Arap bedevisi göbeğini oynata oynata, izleyenlerine müjde veriyordu. Neydi bu müjde? AKP’nin Çılgın Projesi diye adlandırılan KANAL İSTANBUL çevresindeki arazilerin imara açıldığı müjdesi. Türk halkı, İstanbullu bu müjdeli haberi bir Arap televizyon kanalındaki emlak komisyoncusundan duyuyor. Allah aşkına, bu durum sizin hiç canınızı sıkmıyor mu? Kaldı ki, bu çılgın KANAL İSTANBUL çevresinde imara açıldığı müjdelenen arazi sahiplerinin bundan zerrece haberleri yokken, bu araziler ne zaman ve nasıl oldu da Araplara satıldı? Eğer satılmadıysa bu arazilerin imara açılıp açılmayacağı Arapları niçin ilgilendiriyor?
Ey Sayın BAHÇELİ; son yıllarda hiç Karadeniz’e gittiniz mi? Trabzon’da, bir tabiat harikası Uzun Göle, Ayder yaylasına çıktınız mı? Gitmediyseniz gitmenizi öneririm. Gidip de görün bakalım, güzelim Karadeniz’imizin dağları, ormanları, yaylaları nasıl Araplaştırılmış? Tabiat harikası Uzun Gölümüze girdiğiniz zaman sakın kendinizi bir Arap kasabasında sanmayın.
Sayın BAHÇELİ, son yıllarda en çok kullandığınız sözcüklerin başında “BEKA” geliyor. Bu konudaki hassasiyetiniz takdire şayandır. Velakin, bu sözünü ettiğiniz ve hassasiyet gösterdiğiniz BEKA Arapların bekası mıdır yoksa Türklerin bekası mıdır, anlayamadık. Türkçü olduğunuzu, Türk milliyetçisi olduğunuzu iddia ediyorsunuz. BAŞBUĞUN makamında oturan birisi olarak Türkçü ve Türk milliyetçisi olmak zorundasınız da. Lakin, Türkiye’yi hızlı bir şekilde Araplaştıran, minnacık yavrularımıza milli yeminimiz olan “ANDIMIZ”I yasaklayan, Türkçülüğü ve Türk milliyetçiliğini ayaklarının altına almakla övünen birilerinin akşam sabah sesi olmak, savunucusu olmak sizi hiç rahatsız etmiyor mu? Savunucusu ya da temsilcisi olduğunuzu iddia ettiğiniz Türkçülük ya da Türk milliyetçiliği ile Araplaştırılmaya çalışılan Türkiye arasında nasıl bir bağlantı görüyorsunuz da bu gidişatı içinize sindirebiliyorsunuz? Yirmi beş yıldır makamını işgal ettiğiniz BAŞBUGUMUZUN kemiklerini sızlattığınız hiç aklınıza gelmiyor mu? Bazı gecelerde cennet mekân BAŞBUĞUMUZ rüyalarınıza girip de; “Ey Bahçeli, hayatlarının baharında şehadete eren beş bin tane evladımın kanını, canını, elli yıllık emeğimi nasıl hoyratça Türk düşmanlarının önüne serersin?” demiyor mu?
Ey BAHÇELİ; bu kötü gidişi gören aklı başındaki ülkücüler birer birer, zaman zaman da topluca etrafını boşaltıyor, bunu da mı görmüyorsun? Sayenizde sağa sola dağılan Türk milliyetçileri ve ülkücülerin birlik olduğu bir partinin şu anda Türkiye’de birinci parti olabileceğini ve Türkiye’nin geleceğini tanzim edebileceğini hiç düşünmez misin? Hadi siz düşünmediniz, Sayın Meral AKŞENER’e hakaret etmekle görevlendirilmiş bay SÂKİ de mi bunları görmüyor. Hadi o müptelası olduklarını iyi görüyor. Ya diğerleri? Bu; “Az olsun ama benim olsun” anlayışından ne zaman vaz geçeceksiniz?
Çoğu ile dindaş olmamıza rağmen bin yıllık tarihimiz boyunca Türk milletine en çok düşmanlık yapan, bizi sürekli arkadan hançerleyen Araplara karşı bu ülkeyi korumak, bu millet için en büyük BEKA meselesidir Sayın BAHÇELİ. Gerisi lafügüzaftır.
Dr. Saadettin KOÇ
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)