TÜRKİYE GÜNLÜK KORONAVİRÜS TABLOSU Toplam İstatistikler
  • BUGÜNKÜ TEST SAYISI 128.854
  • BUGÜNKÜ HASTA SAYISI 975
  • BUGÜNKÜ VEFAT SAYISI 4
  • BUGÜNKÜ İYİLEŞEN SAYISI 946
Genel

AKŞENER RÜZGÂRI

Türk siyasetinin uzun yıllar özlediği, beklediği, daha da önemlisi, Türk toplumunun çok uzun yıllar özlediği, arzuladığı ve beklediği oluşumun ayak sesleri, sadece Ankara’dan değil Fizan’dan bile duyulmaya başladı gibi. Bu..

AKŞENER RÜZGÂRI

Türk siyasetinin uzun yıllar özlediği, beklediği, daha da önemlisi, Türk toplumunun çok uzun yıllar özlediği, arzuladığı ve beklediği oluşumun ayak sesleri, sadece Ankara’dan değil Fizan’dan bile duyulmaya başladı gibi. Bu oluşumun liderini ben, taşıdığı misyonuyla, vakur tavırlarıyla, yerine göre kadife bir eldiven içinde çelik bir yumruk duruşu ile, şefkatli kolları ile çocuğunu sarıp sarmalayan gerçek bir ana duruşu ile HAYMANA’ya benzetiyorum. Evet, bu sözünü ettiğimiz lider Sayın Meral AKŞENER’dir.

Sayın AKŞENER, kendisini ülkücü harekete adamış bir ağabeyin kız kardeşi, Balkanlarda yüzyıllardır Türk’ün bayrağını dalgalandıran köklü ve soylu bir ailenin kızı, yatılı okullarda okuyarak öğretmen olmuş, sonra da üstün başarı ve çabalarıyla üniversite kürsülerinde gençlerimize yakın Türk tarihini, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’Ü, Cumhuriyetimizin temel değerlerini anlatmış gerçek bir ASENADIR!  O, ülkücü, milliyetçi gelenekten gelmesine rağmen DYP’de siyasete soyunmuş, cennet mekân Başbuğu Alparslan TÜRKEŞ’in VİP’ten geçmesine bile engel olunmaya çalışıldığı, milliyetçi olduğunu iddia eden bazı dalkavukların gördüğü yerde yolunu değiştirdiği günlerde, O, bizzat gidip BAŞBUĞ’un elini öpmüş, “Her zaman emirlerinize amadeyim Başbuğum” diyebilecek kadar cesur davranmış bir ASENADIR! O, Türkiye Cumhuriyeti’nin gelmiş geçmiş en dirayetli, en başarılı, en cesur İçişleri Bakanlığını yapmış gerçek bir DEMİR LEYDİ’DİR. O, şimdiye kadar hiçbir siyasinin gösteremediği cesareti ve dirayeti göstererek 28 Şubat Dönemi cunta generallerine meydan okumuş, haddini bildirmiş gerçek bir TOPUKLU EFE olabilmiştir. O, iki dönem yürüttüğü TBMM Başkan Vekilli görevini bırakarak Devlet BAHÇELİ’ye meydan okumuş, kendisine AKP tarafından sunulan BAŞBAKAN YARDIMCILIĞI görevini elinin sırtıyla itebilmiş, gerçek bir Türk milliyetçisi, gerçek bir UMAY ANA’dır!

Türk budununun ASNENASI, Türk  Dünyasının UMAY ANASI, Türk milletinin  HAYMANA’sı, ülkemizdeki kötü gidişe, hele hele de Türk milletinin var olduğu günden beri ilk defa bu kadar kötü yönetilmesine elbette bigane kalamazdı. Kalmadı da. Tıpkı, Türk milletinin en karanlık günlerinde, vatanının her köşesinin işgal edildiği günlerde, tarihten adının toptan silinmek üzere olduğu günlerde Mustafa Kemal ATAÜRK’ÜN bir gece yarısı güneşi gibi Samsun ufuklarında belirmesi gibi, O, beş yıl önce yollara düştü. Çıktığı yolda sürekli önü kesildi. Antidemokratik bir şekilde sürekli engellendi. Gariptir ki, antidemokratik engellemeler dış güçlerden de destek buldu. Kendisine oteller, salonlar, meydanlar kapatıldı. Ama O yılmadı. Hayali, arzusu, isteği Başbuğ’un mirası, kendisinin de on beş yıldan beri içinde bulunduğu, davasının partisi olduğuna inandığı partide mücadelesini yürütmekti. Taban onu istiyordu. Onun genel başkanlığı ile MHP’nin Türkiye’de birinci parti olabileceğini bütün siyaset otoriteleri işaret etmekteydi. Lakin, Başbuğu’un emaneti işgal altındaydı. İşgalciler ne taban, ne delege ne irade ne de demokrasi, kanun, nizam dinliyorlardı. Nasıl olsa arkalarına BEKİR ağayı da almışlardı. Öyle ya, adalet de, kanun da ondan soruluyordu ve AKŞENER’le birlikte kendi saltanatı da sarsılacak, geldiği yere, Bozok yaylasına geri dönecekti. Adam akıllıydı vesselam.

Neticede olan oldu. Meral AKŞENER’le birlikte hareket eden, gidişattan rahatsız olanların bir kısmı partiden kovuldu bir kısmı da demokratik yolların tükenmesinden dolayı kendileri istifa ederek ayrıldılar. MHP’den ayrılanlar, CHP ve AKP’den ayrılanlarla birlikte İYİ PARTİ’yi kurdular. İYİ PARTİ kurulduğunda AKP ve MHP şürekası, bu partiye birkaç ay ömür biçtiler, yüzde bir bile oy alamaz dediler. Yıllarca, TBMM’de Başkanvekilliği gibi oldukça onurlu ve şerefli bir görevde bizzat kendisinin  inisiyatifi ile bulunan Sayın AKŞENER’e, Sayın Bahçeli, yapmadığı hakareti, atmadığı iftirayı bırakmadı. Aynı şekilde Cumhur İttifakının büyük ortağı boş durur mu? Onlar da on parmaklarında on kara, ha babam sağa sola çalmaya başladılar. İster istemez biz de haklı olarak kendilerine; “Ey Bahçeli, Sayın AKŞŞENER, iddia ettiğiniz gibi FETÖ’cü ise, bu insanı yıllar yılı niçin en yakınında taşıdın? Ya da bu insana sekiz yıl boyunca, aynı zamanda Cumhurbaşkanına vekalet edebilecek TBMM BAŞKAN VEKİLLİĞİNDE niçin bulundurdun? Ey AKP, Sayın AKŞENER, sizin yıllar yılı büyütüp beslediğiniz FETÖ’nün yanında ise, niçin bu insana Başbakan Yardımcılığı gibi bir görevi vermek istediniz? Bu sorulara verilecek cevabınız yoksa niçin bir insana olmadık iftiralarda bulunuyorsunuz? Bu, Allah indinde reva mıdır?

Önümüzdeki genel seçim altı ay sonra mı, dokuz ay sonra mı yoksa tam zamanında mı yapılacak bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey var. Sayın AKŞENER liderliğindeki İYİ PARTİ hızlı bir şekilde iktidara yürüyor. Artık bu gerçeği yandaş anket şirketleri bile saklayamıyor. Sayın AKŞENER’i hızlı bir şekilde iktidara sürükleyen sebepler; 1. Milli ve dini hassasiyetleri olan her insanı kucaklayacak bir partisi olduğu için. 2. Türk milliyetçiliği hassasiyetleri olan her vatandaşı kucaklayacak bir partisi olduğu için. 3. Hukukun üstünlüğü, adalet, demokrasi hassasiyetleri olan her insanın kendisini bulacağı, aradığını bulacağı bir partisi olduğu için. 4. Atatürk İlke ve İnkılapları, Cumhuriyetin temel değerleri ve Demokratik, Laik değerleri olmazsa olmaz kabul eden soldan sağa, her görüşteki insanımızın yer bulacağı bir partisi olduğu için, 5. Haramı haram, helali helal bilen, dürüstlük, çalışkanlık, şeffaflık, eşitlik, hak, hukuk, çağdaşlık bilincine sahip olan ve bunları kendisine şiar kabul eden her insanın kendisine yer bulacağı bir partisi olduğu için, 6. Ve en önemlisi, kimsenin ötekileştirilmeyeceği, kimsenin dini inancından, etnik yapısından dolayı hor görülmeyeceği, kısacası seksen dört milyon insanın kucaklanacağı bir anlayışa, ana yüreğine, şefkatli kollara ihtiyaç duyulduğu için bugün ülkemizin her köşesinde MERAL AKŞENER RÜZGÂRI ESMEKTEDİR. Toplum, Türkiyle, Kürdüyle, Lazı, çerkezi, Gürcüsü, Boşnağı ile, Alevisi, Sünnisi ile akın akın İYİ PARTİYE koşmakta, üye olmak için yarışmaktadır. İYİ PARTİ’nin seçimlerde yüzde kaç oy alacağını kimse kestirememektedir.

“Neylerse Mevla güzel eyler” diye boşa denmemiş. Allah-u Teâlâ (CC) diyor ki; “Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır.”  Evet, o kanunsuz, hukuksuz bir şekilde iptal edilen kongreler, Türk milliyetçileri olarak hepimizi üzmüş ve bunu bir şer olarak nitelemiştik. Allah-u Teâlâ’nın ayeti kerimesi gerçek oldu ve o şer hareket bugün hayırlara vesile oldu diye düşünüyoruz.

Yolunda bahtın da açık olsun Ey UMAY ANA, Ey HAYMANA!…

Dr. SAADETTİN KOÇ

Drskoc52@gmail.com

 

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)